Tenis, yurdumuzda, İngilizler tarafından oynanarak yayıldı. İstanbulda Moda İngiliz Tenis Kulübü, Mayak Kulübü ve Osmanbey Kordu ilk tenis tesisleri olup üyeleri genellikle İngilizdi.
Türkler arasında tenisi uygulayan ve çalışma alanına alan ilk kulüp Fenerbahçe'dir ve bu spor dalında, yalnız İstanbul ve Türkiye değil, Balkan şampiyonluğu kazanacak derecede başarıya ulaşmıştır.
Şubenin kurulmasında Kulüp Başkanı Sabri ( Toprak ) beyin ilgi ve emeği büyük oldu. Şöyle ki:
Kuşdili lokalinin 1914'de Sabri bey tarafından yaptırılan patinaj sahasının bir süre sonra tenis korduna çevrilmesiyle bir çok Türk gencine bu sporda başarı göstermek olanağı yaratılmıştır. Umumi kaptan Fuat Hüsnü Kayacan beyin İngiltere'deki görgü ve tecrübelerine dayanarak, bu kort üzerinde 1918'den itibaren Fenerbahçeli gençlere yaptığı hocalık, yurdumuzda, ilk hamlede, Sait Selahattin Cihanoğlu, Galip Kulaksızoğlu, Zeki Rıza Sporel, İsmet Uluğ, Sabih Arca gibi değerli tenisçiler kazandırmıştır. Bu gençlere esaretten dönen Tevfik Taşçı, Prens muhsin Yeğen, Mehmet Karakaş, M.Reşat Pekelman, Edvard Ohanesyan, Ekrem Rüştü Akömer, Kerim Bükey ve İbrahim Cimcoz da katıldılar.
Fenerbahçe tenisi ilk şöhretini mütareke ve işgal yılları ( 1919-23 ) yabancı galibiyetleriyle kazandı. Özellikle, 1920'de Osmanbey Kordu tenisçileriyle yaptığı ilk ciddi ve iddialı karşılaşmadan sonra, 31 Mart 1921'de Amerikalıları, 24 Haziranda İngilizleri ve 28.7.1922'de de Beyoğlu'nun en seçkin yabancı tenisçilerini yenen Fenerbahçeliler, 19.9.1922'de Beşiktaş Jandarma Okulu kortlarında tertiplenen ilk İstanbul bölgesi tenis şampiyonluğunu da tekte Zeki Rıza Sporel, çiftlerde de Galip Kulaksızoğlu ve Tevfik Taşçı ile kazandılar ve Sabiha Sultan'ın koyduğu kıymettar vazoyu Fenerbahçe müzesine mal ettiler.
Fenerbahçe tenisinde beton kortun en hararetli dönemi 1923'den itibaren yaşanmıştır. O tarihe kadar İşgal Orduları subaylarının kendi malları gibi kullandıkları kort, o yıl özgürlüğe kavuşmuş ve yeni gençlerin yetişmelerine olanak doğmuştur.
Bu eton kortun özelliklerinden biri de Türk hanımlarının modern sporlardaki ilk çalışmalarına zemin olmasıdır. Fenerbahçe kulübünün tanınmış mensuplarının hemşire veya eşleri olan Vecihe Taşçı, Mediha Baydar, Adriyel Sadak ve Hidayet Karacan gibi bayanlar spor sahalarında ilk kez 1923'de bu kortta görüldüler. Kadıköy'ün, yurdun en ileri görüşlü yöresi olmasına karşın, bu atılım yine de kolay olmamış, korta önce musevi bayan çıkarıldıktan sonradır ki, Türk hanımlar da cesaretlenip tenis oynamışlardır.
Tenisin gördüğü büyük ilgi Fenerbahçe kulübünü 1926'da toprak korta çıkmaya zorladı. Başta Osman Mısırlı olarak, İstanbul yakası Fenerbahçelilerin Gedikpaşa'da kurdukları korttan sonra, kulüp de, aynı yıl stadın kuzeyindeki bostanı kiralayıp burada 2 kort yapmış ve Fenerbahçe tenisi tarihin en parlak dönemini bu mükemmel kortta yaşamıştır. Yurdumuzun en değerli tenisçileri Sedat Erkoğlu, Suat Subay ve Şirin bu kortlara yetiştiler. İkinci tenis kuşağı da burada doğdu ve yetişti. Bunların başlıcaları Suat Subay, Celal Uluğ, Ziya Sofu, Necdet Erdem, Vecihi ve Bedi Yazıcı, İzzet Mühürdaroğlu, Ahmet Tandoğan, Müslihiddin Tunca, Mücap Ofluoğlu, Lütfü İzer, Alaaddin ve Şahap Taluy, Melih Kutay, Ercüment Karacan, Fikret Gürbüz, Faruk Hızer, mahmut Dikerdem, Orhan Bayramlıoğlu, Reşat Cihanoğlu, Sedat Atıkkan, Necdet Dalay, Behzat, İlhami ve Tarık Eğrilmez'dir. Yine bu kortlar pek çok resmi ve özel karşılaşmalara, hatta 1932 yılı Balkan Tenis Şampiyonluklarına sahne olmuştur.
Fenerbahçe Teniste Balkan Şampiyonu
Fenerbahçe tenisinin en üyük başarısı, hiç kuşkusuz, kazandığı 1930 yılı Balkan Şampiyonluğudur. Bu şampiyonada yurdumuzu 3 Fenerbahçeli: Suat Subay, Sedat Erkoğlu ve Şirin temsil ettiler.
Tenisse Club D'athenne'de yapılan müsabakalarda önce Suat-Sedat çifti Yunanlı Kaidis-Bally çiftini 6-4, 6-3, 4-6 ve 7-5 olarak 3-1 yendi.
Daha sonras, Sedat ile Şirin Bulgar Yordanoff-Suricieff çiftini 6-2, 6-1 ve 6-4 olarak 3-0 mağlup edip Rumenlerle finale kaldı.
Final maçı 5 set ve 2.5 saat sürmüş ve Büyükelçi Enis Akaygen ile bir çok kordiplomatik ve meraklının heyecanla izlediği karşılaşmayı Sedat'la Şirin 1-6, 4-6, 7-5, 6-1 ve 6-4 olarak 3-2 almış ve Balkan Şampiyonluğunu Atina'da Fenerbahçe'ye kazandırmışlardır.
Teniste Dış Seyahatler
Fenerbahçe Kulübü teniste 3 dış seyahat yaptı. İlk seyahat 1927 Nisanında Atina'daki başarılı Doğu Akdeniz Şampiyonluğu'ndan sonra, Roma'ya yapılmış ve Mehmet Karakaş'la Şirin Roma International karşılaşmalarında İspanya çift şampiyonunu 6-2 ve 6-4 yenmişlerdir.
2. seyahat 1930'da Balkan Şampiyonluğu için Atina'ya yapıldı.
3. seyahat de Sporting Club Bulgarie'nin daveti üzerine, 1932 Temmuzunda Suat, Sedat ve Şirin tarafından Sofya'a yapılmış ve Fenerbahçeliler bütün müsabakaları 9-0 gibi sonuçla kazanmak başarısını göstermişlerdir.
Fenerbahçe Tenise Veda Ediyor
Fenerbahçe kulübünün mali durumu 1936'da futbol dışı şubelere para tahsisine pek olanak vermediğinden, tenis, yıllık 200 lira tahsisatla ihmal, daha doğru deyimle, kapanma dönemine girdi.
Nitekim, 1940 ve 1941 yıllarına ait, aşağıdaki 2 yönetim kurulu raporu bu görkemli şubenin hazin sonunu yeterince açığa vuruyor:
25 Şubat 1940 şubesi raporundan:
"Tenis şubemize ehemmiyet vermek lazımdır. Türkiye şampiyonlukları kazanan eski arkadaşlar bu işi ihmal etmekle hataya düşmüşlerdir. Talebelerin çelişkileri de bu sporu sarsmıştır. Şubenin eski canlı ve iyi duruma geçmesini arzularız"
26 Oak 1941 Kongre raporundan:
"Tenis şubemiz eski arkadaşlar çekildikten sonra, seneden seneye daha kötü duruma düşüyor. Geçen mevsim 3-5 gençten fazla ilgi gösteren olmadı. Bu güne kadar bu şubeden kulübe bir irat sağlamak fikri güdülmemiştir. Fakat, 3-5 kişi için de senede dört-beşyüz lira sarfını bu zamanda uygun görmüyoruz. Bu mevsim bu şubeden yararlanmak isteyen Fenerbahçelilerin Moda Deniz Kulübü kortlarından istifadelerini temine çalışalım"
İşte, bunlar yurdumuza Balkan Şampiyonlukları kazandıran ünlü Fenerbahçe tenisinin ölümünü ilan eden vesikalardır. Fenerbahçe kortları 1940'larda öldü. Zaten, yeni stat ve çevrenin yeni düzeni nedenleriyle er veya geç yok olmaya mahkumdu. Anak tenisçileri Hasan Akev-Fehmi Kızıl'lar-Enes Talay-Nazmi Bari'ler, Engin Balaş'lar, Mualla Grodetski ve Kris Uncu'lar, daha uzun yıllar, çeşitli kortlarda Fenerbahçe'li olarak şampiyonluklar kazandılar. Bugün, 3. bir kuşak da, yine değişik kortlarda, onların yerlerini almış durumda...
alıntı