fenerbahce
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

fenerbahce

fenerbahçe
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Alaattin Metin 16. Ağustos

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Yönetici
Yönetici
Admin


Mesaj Sayısı : 197
Kayıt tarihi : 01/09/08
Yaş : 30

Alaattin Metin 16. Ağustos Empty
MesajKonu: Alaattin Metin 16. Ağustos   Alaattin Metin 16. Ağustos Icon_minitimePtsi Eyl. 01, 2008 11:33 pm

Önce “Fenerbahçe medyası takımı çok şişirmiş” diyen Şansal Büyüka’ya bir sözüm var... Hazırlık maçları da dahil, MTK maçının oynadığı gün de Partizan maçının kolay olmayacağını yazdım. Alex’in yanlış yerde oynadığı, Kazım ile Uğur’un ne zaman ne yapacağının belli olmadığını, Gökhan’ın formsuzluğunu ilk yazan kişiyim.

Gelelim konumuza...

Fenerbahçe’ye gelen her hoca iyidir. Ama Aragones’in benim gördüklerim arasında çok farklı yönleri var. Ciddi, disiplinli, futbolla yatıp kalkan bir hoca. Devamlı elinde taşıdığı, deftere benzer kağıtlarla basketbol koçu gibi. Bir maçı oynamadan önce saatlerce, günlerce yaşıyor. Rakibi araştırıyor... Kornerleri kimin attığını, kimlerin nerelere gittiği, duran toplarda neler yaptıklarının krokilerini çıkarıyor. Rakip takımın oyuncularını sahaya çıkmadan Fenerbahçeli futbolculara göstererek sima olarak da ezberletiyor.

Planlı, programlı çalışan, işini de iyi yapan bir hoca.

Ancak Fenerbahçe’nin sorunu Aragones değil, bazı futbolcuların sisteme uyumu ve transferde sürenin azalması...

Şampiyonlar Ligi için 1 Eylül’de listeler verilecek. 15 gün içersinde hem kadro boşaltacaksın, hem de transfer yapacaksın.

Sıkıntı burada...

Kezman ucuza gitmek istiyor... Yönetim de haklı olarak kiralık vermek istemiyor... Hadi diyelim Kezman kaldı; daha ucuz olan Maldonado gitti...

O da çözüm değil. Kezman’ın oynamaması, kulübede oturması da sıkıntı yaratır.

Yönetim bir an önce ikisini de göndermeli.

Ön liberoya savaşan bir süper oyuncunun yanında, sol kanada da iyi bir transfer yapılmalı... Alex hücumda, Güiza’nın arkasında coşar, Emre orta sahayı toparlar ama sol kanat bir tek Uğur ile zorlanır... Kazım gibi Uğur’un da ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Ayağa çabuk tek topu oynayamıyor.

Bana göre Fenerbahçe’nin en büyük kaybı, Deivid’in sakatlanması. İki sene önce satılması istenen Deivid şu anda mumla aranıyor.

Sevindirici olan Deivid’in hızla iyileşmesi... Bir aya kalmaz idmanlara başlarsa kimse şaşırmasın... Hedef Avrupa ise transfer şart. Ama bu işler bakkaldan ekmek almaya benzemediği için çabuk olmuyor; zaman alıyor... Önümüzdeki hafta bombalar patlar...


--------------------------------------------------------------------------------



Türk futbolunda devrimi Aziz Yıldırım yapar

Aziz Yıldırım’ı seven de var, sevmeyen de... Ama sevmeyenler de dahil herkes Yıldırım’ın Fenerbahçe Kulübü’ne yaptıklarını, 10 yıl içinde bu kulübü nasıl Avrupa seviyesine çıkardığını, çağ atlattığını her yerde övgüyle anlatır.

Hatta birçok kişi, “Kavgacı olmasa, heykeli dikilecek başkan...” bile derler.

Ben Aziz Yıldırım’ın 10 yıllık başkanlığı süresinde bir gün kendi çıkarı, menfaati için kavga ettiğini görmedim...

Hep hizmet ettiği kurumunun hakkını savundu... Günlük, kısa vade düşünmediği için de çıkarcı insanlar tarafından sevilmedi...

Fenerbahçe’yi kulüp olarak farklı yapmak için gece gündüz çalıştı... Çok yakınındaki dostlarını kırdı... İnatcılığı, dik duruşu ile de sonunda kazanan kişi oldu...

Bugün Fenerbahçeliler Yıldırım’ı seviyorsa, diğer kulüpler onun yaptıklarını örnek alıyorlarsa bu devrim Türk futbolunda da yapılmalı...

Statlarımızda kavga, küfür istenmiyorsa, bedava bilet alan çıkarcı, rant gruplarından insanlar rahatsızsa, takımının her kötü durumunda ortamı geren, şiddetle beslenen yöneticiler, dedikodu üreten insanlar olmaması arzu ediliyorsa delikanlıca, mertce bir lig isteniyorsa, Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’de yaptığı devrim Türk futboluna model olmalı.

Kulüpler Birliği Başkanı olması Türk futbolu için çok büyük bir kazanç.

Her yerde söylüyor...

“Türkiye Ligi’ndeki başarılar bizi kesmemeli... Futbolun Türkiye’de kalkınması için projeler üretilmeli. Kısır kavgaların yerini kalkınmak için ortak projeler almalı. Kulüpleri borçlardan kurtarmak için yeni gelirler bulunmalı...”

Yani diyor ki; “Bugüne kadar gelen bozuk düzene dur denmeli...” Para verip kulübü borç içine sokan, kendi reklamını yapan, sonra da giderken haciz koyduran yönetici tipleri yerine, kulübüne gelir sahaları açan, almak için değil, vermek için gelenleri ortaya çıkaralım...

Futbolu yöneten kulüpler, kurumlar günlük çıkarlar için bölünmesinler, gruplaşmasınlar...

Küçük düşünmeyip Türk futbolunun geleceğine dönük hareket etsinler.

Türk futbolunu kulüpler yönetecekse, bu gemide yanlış büyükler, ağabeyler değil, herkes olmalı... Süper Lig’den Üçüncü Lig’e, Erzurum’dan, Edirne’ye kadar herkes taşın altına elini sokmalı... Kimse dışlanmamalı...

Benim tanıdığım Aziz Yıldırım bu devrime hazır... Sizler de hazır mısınız?



--------------------------------------------------------------------------------



Devletin spor politikası yanlış

Büyük umutlarla yola çıktık. Süslü püslü demeçler verdik; bol keseden attık. İş icraata gelince sapır sapır dökülünce suçlu aramaya başladık.

Genel müdür, futbolla ilgilenen büyük şehir belediyelerini suçladı, bakan yurda dönünce hesap soracağını, yeniden yapılanma yapılacağını söyledi.

Oysa bu işleri bu hale devletin yanlış politikaları getirdi... Bir iki gariban antrenörün kafasını koparmak asla çözüm olamaz...

Futbolda milyon dolarların döndüğü bir yerde, aç karnına amatör spor yaptırılmaz... Beş yaşındaki bir çocuk neden atlet, yüzücü olsun? Annesi babası karşı çıkar. Bakın çevrenize yüzlerce spor okulu var... Amerikalı yüzücülerın ayağı palet gibi 43 numara... Bizimkilerin 38...

Amatör sporları yapana maaş vereceksin... İyi hocalar bulup, hedef koyup, beş, 10 yıl çalıştıracaksın.

Oy gelsin diye Urfa’ya olimpik yüzme havuzu yerine, hangi bölgede hangi sporcunun yetiştirileceğini araştırıp ona göre yatırım yapacaksın...

En önemlisi de kulüpleri teşvik edeceksin... Amatör sporları olan kulüplere, o branşlara yapacağı harcamaları, malzeme, tesis, insan yatırımlarının belgelerinden KDV almayacaksın... Hangi kulüp hangi amatör branşa yatırım yapmışsa, bunu da faturalamışsa işini kolaylaştıracaksın... O vakit rekabet gelir; yatırımlar yapılır.



--------------------------------------------------------------------------------



Mahmut Özgener

Mahmut Özgener genç jenerasyonun önemli ismi. Babadan, dededen sporun için de olan bir isim. Destek verilirse, rahat çalışma ortamı sağlanırsa, hem rahmetli Hasan Doğan’ın yarım kalan projelerini hayata geçirir, hem de Türk futbolu çok uzun süre görevde kalacak bir başkana sahip olur.

Yani bazılarının dediği gibi “İyi hoş da; o yükü kaldıramaz” sözüne hiç katılmıyorum. Tam tersine kavganın içine çekilmez, kendisini Türk futbolunun patronu olarak tepede durmayı becerirse hizmeti de o kadar büyük olur. Bugüne kadar her kulüp ile diyaloğu iyi ve saygı duyulan bir isim olan Özgener yeter ki küçük hesaplarla yıpratılmasın.



--------------------------------------------------------------------------------



Partizan’ın stadını görünce

Avrupa’da kötü stat çok gördüm... Hatta bazılarında, “Burada Şampiyonlar Ligi maçı nasıl oynanıyor?” diye de şaşırdım... Bizim ülkemizde kılı kırk yaran UEFA, Avrupa’da sesini çıkarmıyor..

Partizan maçını locada izledim. Dar; iki kişinin yan yana yürüyemeyeceği tren gibi uzun bir koridoru var... 20’şer kişi alıyor... Gecekondu evlerinin balkonlarına benziyor... 50’ye yakın loca var; tuvalet yok... Şeref tribününün girişine gidip orada işini görüyorsun... Su içecek bir büfe yok... Şükrü Saracoğlu’ndan sonra bunu görünce Fenerbahçeliler’in ne kadar şanslı oldukları aklıma geldi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://fenerbahce.forummotion.com
 
Alaattin Metin 16. Ağustos
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
fenerbahce :: Yazarlarımız-
Buraya geçin: